Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtıldığının kabulü için kullanılan emsalin uygunluğu, karşılık giderinin, alacağın şüpheli hale geldiği dönemde ayrılma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, götürü gider uygulamasında, yapılan ödemelerin belgelendirmesinin ve muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesinin indirim için zorunlu olup olmadığı.
1. Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtıldığının kabulü için kullanılan emsalin uygunluğu hk.
“… emsal araştırmasında yalnızca iki firmadan bilgi alınması, bilgi alınan bu firmalardan en iyi emsal olarak tercih edilen firma ile ilişkili şirketi arasında kar aktarımı yapılıp yapılmadığına, gerçekleştirilen işlem hacimlerine, gerçekleştirilme tarihlerine, üstlenilen risklerin detaylarına ilişkin herhangi bir incelemede/açıklamada bulunulmaması, emsal alınan firma ile davacı firma tarafından ilişkili şirketlere sunulan hizmetin birebir aynı olmaması ve ne şekilde hazine zararı doğduğu hususunun açıkça ortaya konulamaması karşısında örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğundan bahisle eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak yapıldığı anlaşılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı …”
2. Karşılık giderinin, alacağın şüpheli hale geldiği dönemde ayrılma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hk.
“… 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda şüpheli hale gelen alacaklarla ilgili, alacağın şüpheli hale geldiği yılda karşılık ayrılmasını zorunlu kılan bir ifadenin yer almaması karşısında; davacı şirketçe … yılında şüpheli hale gelen alacaklar için, … yılında karşılık ayrılıp gider yazılabileceği sonucuna varıldığından, tarhiyatın bu kısmında da hukuka uyarlık görülmemiştir. …”
3. Götürü gider uygulamasında, yapılan ödemelerin belgelendirmesinin ve muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesinin indirim için zorunlu olup olmadığı.
“… 193 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir ispat şartına bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, dolayısıyla defter kayıtlarında belgesiz giderleri muhasebeleştirilmeyen mükelleflerin, yurt dışındaki işleri ile ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider hesaplayamayacaklarının kabulünün kanunla getirilmiş bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuracağından mümkün olmadığı, bu nedenle, yurt dışındaki işleri ile ilgili giderin yapıldığını muhasebe kayıtlarında takip etmeyen mükellefin, götürü gider uygulamasından faydalanamayacağından ve döviz olarak elde edilen yurt dışı hasılat üzerinden götürü gider hesaplayıp kurum kazancından indiremeyeceğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı …”
İstanbul BİM, 1. VDD, E. 2022/2061 K. 2022/3821 T. 7.12.2022 (Karara karşı Danıştay Başkanlığı nezdinde temyiz yolunun açık olduğunu, kararın kesin olmadığını hemen hatırlatalım.)